“Ordinary”, genç sanatçı Alex Warren tarafından seslendirilen, aşkın sıradanlığı nasıl olağanüstüye dönüştürebileceğini anlatan duygusal bir parçadır. Bu yazıda, şarkının hem Türkçe çevirisini hem de içerdiği derin duyguları irdeleyerek anlam dünyasına birlikte göz atacağız.
Alex Warren – Ordinary Türkçe Çeviri Şarkı Sözleri
Bu tablo, Alex Warren’ın “Ordinary” adlı şarkısının İngilizce sözlerini ve onların Türkçe çevirilerini yan yana sunar. Her bir satırın karşılığı, şarkının duygusal ve şiirsel anlam bütünlüğünü koruyarak çevrilmiştir. Tabloda özellikle aşkın sıradanlıktan nasıl kutsallığa dönüştüğü vurgulanır. Bu sayede hem şarkının sözleri anlaşılır hale gelir hem de dinleyici, parçanın derinliğini daha iyi kavrayabilir.
İngilizce Lyrics | Türkçe Çevirisi | Okunuşları |
---|---|---|
They say, “The holy water’s watered down | Onlar diyor ki, “Kutsal su sulandırılmış | Dey sey dı holi vatırz vatırd davn |
And this town’s lost its faith | Ve bu şehir inancını kaybetmiş | End dis tavnz last its feyt |
Our colors will fade eventually” | Renklerimiz eninde sonunda solup gidecek” | Aur kalırz vil feyd ivençuali |
So if our time is runnin’ out | O zaman eğer zamanımız tükeniyorsa | So if aur taym iz ranin aut |
Day after day | Günbegün | Dey aftır dey |
We’ll make the mundane our masterpiece | Sıradan olanı başyapıtımız yapacağız | Vil meyk dı mandeyn aur mestırpiis |
Oh my, my | Oh, benim, benim | O may may |
Oh my, my love | Oh, benim, aşkım | O may may lav |
I take one look at you | Sana bir bakıyorum | Ay teyk van luuk et yu |
You’re takin’ me out of the ordinary | Beni sıradanlığın dışına çıkarıyorsun | Yur teykin mi aut of dı ordineri |
I want you layin’ me down ’til we’re dead and buried | Biz ölüp gömülene dek beni yere sermeni istiyorum | Ay vant yu leyin mi davn til vir ded end beriid |
On the edge of your knife, stayin’ drunk on your vine | Bıçağının ucunda, sarhoş olmaya devam ediyorum asmanda | On dı ec of yor nayf sıteyin dırank on yor vayn |
The angels up in the clouds are jealous, knowin’ we found | Bulutlardaki melekler kıskanıyorlar, biliyorlar bulduğumuzu | Dı encılz ap in dı kılaudz ar celıs novin vi faund |
Somethin’ so out of the ordinary | Alışılmışın çok dışında bir şey | Samtin so aut of di ordineri |
You got me kissin’ the ground of your sanctuary | Bana tapınağının yerlerini öptürüyorsun | Yu gat mi kisin dı gıraund of yor senkşueri |
Shatter me with your touch, oh Lord, return me to dust | Bir dokunuşunla beni paramparça et, oh Tanrım, beni toza çevir | Şetır mi vit yor taç o lord ritörn mi tu dast |
The angels up in the clouds are jealous, knowin’ we found | Bulutlardaki melekler kıskanıyorlar, biliyorlar bulduğumuzu | Dı encılz ap in dı kılaudz ar celıs kovin vi faund |
Hopeless hallelujah | Umutsuz haleluya | Hoplıss haleluya |
On this side of Heaven’s gate | Cennetin kapısının bu tarafında | On dis sayd of hevınz geyt |
Oh, my life, how do ya | Oh, hayatım, nasıl | O may layf hav du ya |
Breathe and take my breath away? | Nefes alıyorsun ve nefesimi kesiyorsun? | Bırit end teyk may bıret evey |
At your altar, I will pray | Sunağında, edeceğim dua | Et yor altır ay vil pırey |
You’re the sculptor, I’m the clay | Sen heykeltraşsın, ben ise kil | Yor dı sıkalptır aym dı kıley |
Oh my, my | Oh, benim, benim | O may may |
You’re takin’ me out of the ordinary | Beni sıradanlığın dışına çıkarıyorsun | Yur teykin me aut of dı ordineri |
I want you layin’ me down ’til we’re dead and buried | Biz ölüp gömülene dek beni yere sermeni istiyorum | Ay vant yu leyin mi davn til vir ded end beriid |
On the edge of your knife, stayin’ drunk on your vine | Bıçağının ucunda, sarhoş olmaya devam ediyorum asmanda | On dı ec of yor nayf sıteyin dırank on yor vayn |
The angels up in the clouds are jealous, knowin’ we found | Bulutlardaki melekler kıskanıyorlar, biliyorlar bulduğumuzu | Dı encılz ap in dı kılaudz ar celıs novin vi faund |
Somethin’ so out (out) of the ordinary (ordinary) | Alışılmışın çok (çok) dışında bir şey (alışılmış) | Samtin so aut aut of di ordineri ordinary |
You got me kissin’ the ground (ground) of your sanctuary (sanctuary) | Bana tapınağının yerlerini (yerlerini) öptürüyorsun (tapınağın) | Yu gat mi kisin dı gıraund gıraund of yor senkşueri senkşueri |
Shatter me with your touch, oh Lord, return me to dust | Bir dokunuşunla beni paramparça et, oh Tanrım, beni toza çevir | Şetır mi vit yor taç o lord ritörn mi tu dast |
The angels up in the clouds are jealous, knowin’ we found | Bulutlardaki melekler kıskanıyorlar, biliyorlar bulduğumuzu | Dı encılz ap in dı kılaudz ar celıs kovin vi faund |
Somethin’ so heavenly, higher than ecstasy | Çok kutsal bir şey, ekstaziden daha etkili | Samtin so hevınli hayır den ekstısi |
Whenever you’re next to me, oh my, my | Yanımda olduğun her zaman, oh, benim, benim | Venevır yur nekst tu mi o may may |
World was in black and white until I saw your light | Senin ışığını görene kadar dünya siyah ve beyazdı | Vörld vaz in bılek end vayt antil ay sav yor layt |
I thought you had to die to find | Ölmen gerektiğini düşünüyordum bulmak için | Ay taut yu hed tu day tu faynd |
Somethin’ so out of the ordinary | Bu kadar sıradışı bir şeyi | Samtin so aut of dı ordineri |
I want you layin’ me down ’til we’re dead and buried | Biz ölüp gömülene dek beni yere sermeni istiyorum | Ay vant yu leyin mi davn til vir ded end beriid |
On the edge of your knife, stayin’ drunk on your vine | Bıçağının ucunda, sarhoş olmaya devam ediyorum asmanda | On dı ec of yor nayf sıteyin dırank on yor vayn |
The angels up in the clouds are jealous, knowin’ we found | Bulutlardaki melekler kıskanıyorlar, biliyorlar bulduğumuzu | Dı encılz ap in dı kılaudz ar celıs novin vi faund |
Somethin’ so out (out) of the ordinary | Alışılmışın çok (çok) dışında bir şey | Samtin so aut aut of di ordineri ordinary |
You got me kissin’ the ground (ground) of your sanctuary (sanctuary) | Bana tapınağının yerlerini (yerlerini) öptürüyorsun (tapınağın) | Yu gat mi kisin dı gıraund gıraund of yor senkşueri senkşueri |
Shatter me with your touch, oh Lord, return me to dust | Bir dokunuşunla beni paramparça et, oh Tanrım, beni toza çevir | Şetır mi vit yor taç o lord ritörn mi tu dast |
The angels up in the clouds are jealous, knowin’ we found | Bulutlardaki melekler kıskanıyorlar, biliyorlar bulduğumuzu | Dı encılz ap in dı kılaudz ar celıs kovin vi faund |
Şarkının Teması ve Duygusal Derinliği
“Ordinary”, aslında aşkın gücüyle sıradan hayatların nasıl anlam kazandığını vurgulayan bir şarkı. Alex Warren, sevdiği kişiye duyduğu derin bağlılığı dini metaforlarla süsleyerek anlatıyor. Özellikle şu ifadeler öne çıkıyor:
- “You’re the sculptor, I’m the clay” (Sen heykeltıraşsın, ben ise kil): Bu satır, kişinin sevgilisi sayesinde yeniden şekillendiğini simgeliyor.
- “The angels… are jealous” (Melekler bile kıskanıyor): Aşkın kutsallığını ve ulaşılamaz oluşunu vurguluyor.
Neden Dinlemelisiniz?
- Duygusal yoğunluk: Şarkı, modern pop baladlarının ötesinde derin bir lirizm barındırıyor.
- Sözlerin gücü: Hem şiirsel hem de kişisel ifadelerle örülmüş.
- Anlamlı metaforlar: Dinleyiciye ruhsal bir deneyim yaşatıyor.
Sonuç
Alex Warren – Ordinary, sadece bir aşk şarkısı değil; aynı zamanda sevginin dönüştürücü gücünü anlatan etkileyici bir müzikal deneyimdir. Eğer siz de sıradan bir anın nasıl olağanüstüye dönüşebileceğini hissetmek istiyorsanız, bu parçaya bir şans verin.
Unutmayın, bazen bir şarkı, kalbinize dokunabilir.